IGP, açılım olarak “Uluslararası Çalışan Köpek Denemesi” olarak Türkçeleştirilebilir. Bu sporun kökeni Almanya’dır ve yüz yılı aşkın süredir varlığını korumaktadır. Alman Çoban Köpeğinin babası sayılan Max von Stephanitz tarafından bu ırkın üretim kriteri olarak oluşturulmuştur. Ancak zaman içinde öylesine popüler hâle gelmiştir ki, zorunlu bir testten ziyade birçok insanın hobisi hâline gelen bir spora dönüşmüştür. Bugün IGP, çalışan tüm köpek ırklarının bir arada yarıştığı büyük bir etkinliktir.
IGP, ilk oluşturulduğu zamanlardaki ismi “koruma köpeği” anlamına gelen Schutzhund idi. Sonraki yıllarda IPO ismiyle devam eden bu spor, 2019 yılından beri IGP ismini almıştır. Yâni Schutzhund, IPO ya da IGP yapıyorum diyen kişiler aynı branş ile ilgileniyor demektir.
IGP üç fazdan oluşmaktadır: İz takibi, itaat ve koruma. Her faz 100 puan üzerinden değerlendirilir ve her fazın geçme puanı 70 ve üstüdür. Bir köpeğin IGP ûnvanı alabilmesi için üç fazı da ayrı ayrı 70 ve üzeri puan alarak geçmesi gerekmektedir. IGP’de üç tane zorluk seviyesi vardır: IGP 1-2-3. Bir, görece olarak ikiden kolaydır. İkinci seviyede işler biraz daha zorlaşır ve üçüncü seviye ise en zorlu olan basamaktır.
IGP, eğitim aracılığıyla bir köpeğin zihinsel ve fiziksel becerilerini anlayabilme amacı taşır. Profesyonel iş ve spor köpeği üreticileri, bu vasıtayla hangi köpekleri üretim programlarına dâhil edip etmeyeceklerine dair ciddi bir veri elde etmiş olurlar. Çünkü IGP, bir köpeğin koku alma, zekâ, cesaret, eğitilebilirlik, çeviklik, duygusal bağ, güç gibi özelliklerini test eder. Bir köpek bu özellikleri üzerinde ne derece barındırıyorsa iyi bir eğitimle birlikte sınavlarda o kadar başarı elde edecektir.
Bir köpek ve sahibi IGP sınavına girmeden önce BH adını taşıyan itaat ve sosyallik testine girmelidir. Bir köpeğin BH sınavını geçebilmesi için itaatkâr ve dengeli bir karaktere sahip olması gereklidir. Bu testi geçemeyen köpekler kurallar gereği IGP sınavlarının hiçbir branşına katılamazlar.
Şimdi IGP’nin fazlarından da biraz bahsetmek istiyorum:
IGP sınavına katılacak bir köpeğin aynı gün içinde geçmesi gereken ilk faz iz takibidir. Bu fazda köpeğin daha önce belli bir şablona dayalı olarak çim ya da toprak zemine bırakılmış kokuyu keskin şekilde takip edip etmediği değerlendirilir. Sınava girecek köpeğin seviyesine göre 300 ila 600 adım arasındaki bir parkurda 3 adet nesneyi bulması beklenir. Bu esnada köpeğin burnundan ziyade toleransı ve dayanıklılığı da test edilir. Bir kere köpeğin izi havadan değil, yerden koklaması beklenir. İzi yerden takip etmek daha yüksek sıcaklıkla muhatap olmak ve boynu daha uzun süre eğik tutmak demektir. Tahmin edeceğiniz üzere bu da zihinsel motivasyon ve bedensel güç gerektiren bir eylemdir.
İtaat fazında, köpeğin idarecisi ile birlikte mutlu ama estetik çalışma performansı değerlendirilir. Bu esnada köpeğin itaatkârlığı, çevikliği, gücü, sahibine bağlılığı ortaya çıkmış olur. Bu fazın ilk anlarında idareci köpeğiyle birlikte çeşitli tempolarda yürüme performansı sergilerken ateşli silah testi ile köpeğin ani seslere nasıl tepki verdiği ölçülür. Akabinde köpek insan grubu içine girer ve orada diğer insanlara karşı yönelim ya da sakınım gösterip göstermediği test edilir. Daha sonra idarecisi hareket hâlindeyken köpeğin oturma, yatma ve ayakta durma gibi bir dizi bekleme performansı ölçülür. Bunlardan sonra da idarecinin attığı dumbell’ı köpeğin düz zeminde ve çeşitli engellerden atlayarak geri getirmesi beklenir. Son egzersiz de idarecisinin işaretiyle birlikte köpeğin düz bir çizgide ileri doğru hızla koşması ve yine idarecisinin komutuyla yatma eylemini gerçekleştirmesidir. İtaat fazındaki tüm bu performanslar kayışsız olarak yapılır.
IGP’nin son fazı ise korumadır. Köpeğin kontrollü şekilde alanını ve idarecisini kötü adama karşı savunması ölçülür. Cesaret, güç, itaat, kontrol, denge gibi birçok özellik bu fazda gözler önüne serilir. Kötü adam rolündeki helper sahadaki çadırlardan birinin içine gizlenir. Bir kolunda köpeğin ısırması için özel bir forma sahip kolluk bulunur. Köpek idarecisinin komutu ile kötü adamı saklandığı yerde bulur, sıkıştırır ve havlayarak idarecisine haber verir. İdareci köpeğin yanına geldikten sonra belirli bir şablona uygun şekilde helper köpekle mücadele eder ya da kaçar. Köpek tüm bu aksiyon boyunca sadece kolluğu ısırarak tehlikeyi bertaraf etmeli ve idarecisinin komutlarından dışarıya çıkmamalıdır. Eğer köpek koruma fazı boyunca agresif, kontrolsüz ya da korkak tavılar sergilerse diskalifiye edilir. Köpek çok coşkulu olmalı ama bir o kadar da keskin itaat sergilemelidir.
IGP bence dünyanın en zor ama en muazzam köpek sporudur. Çünkü üç farklı fazı estetik kusursuzluk göstererek bir arada sürdürmeniz beklenir. Bahsettiğim tüm fazlar birbiriyle uyumsuz öğeler içerir. Örneğin iz fazında köpeğe ödülün yerde olduğu aşılanırken, itaat fazında ödül yukarıdan gelecek şekilde köpek eğitilir. Koruma fazında bendine sığmaz bir coşkunluk beklenirken, itaat fazında son derece uyumlu bir imaj çizilmelidir.
Bu yönüyle IGP, birbiriyle çatışan parçaları birlikte inşâ edebilme becerisidir. Eğiticinin görevi, bu projeyi bütünü koruyarak sürdürebilmektir. Tâ ki ortaya çıkacak eser bir mühendislik harikası olarak anılana dek.
Her sporda olduğu gibi IGP’nin de kendine has bir felsefesi vardır. Bir kere, köpeğin spordaki başarısının onun manevî değerinin ölçüsü olmadığı kabul edilir. Bu sporu yapan sahipler önce köpeklerini, sonra IGP’yi sevmelidir. IGP, ûnvanlar ve ödüller kazandırmanın yanında köpeğin ve sahibin yeteneklerini ortaya çıkarma özelliğine sahiptir. Sahip ile köpeğe farklı bedenlerde tek vücut olmayı öğretir. Köpeğe ve sahibe kazandırılan beceriler saha dışında da işe yarar. Çünkü IGP ilhamını gerçek hayattan alan bir spordur.
Artık sorumlu her sahibin itaat eğitimine inanç ve istek duyduğunu görüyorum. Bu inanç ve istek, köpekli spor branşlarına da yansırsa sahipler hayallerindeki köpek dostlarına gerçekten kavuşmuş olacaklar. Spor yaparken köpekler haydutluk yapmadan içgüdülerini doyuma ulaştırıp zevk alma fırsatına erişirler. Kontrolsüz bir köpeğiniz mi var? Bilin ki o köpeğin içgüdüleri işlenmemiş ve yönlendirilmemiştir. Eğer o köpeği belirli doyumlar sağlayan IGP gibi bir faaliyete yönlendirirseniz emin olun kısa sürede aradığınız erdemleri üstünde toplayacaktır.
IGP sadece köpeklerimize bir şeyler katmaz. İnsanların da sivil ve kültürel yaşamına çokça etkisi vardır. İnsanların kendini gerçekleştirmesine, kendini geliştirmesine, stres atmasına ve yeni arkadaşlıklar kurmasına aracılık eder. Çıktığınız her idmanda ya da gittiğiniz her yarışmada yeni öğretiler, yeni beceriler ve yeni arkadaşlar kazanırsınız. Köpek dünyası hakkında başka hiçbir yerde öğrenemeyeceğiniz bilgilere uygulamalı olarak erişirsiniz ve köpekli yaşamınıza yoğunluk katarsınız…
Yazar
Gökhan DİNÇTÜRK